ÇİFTÇİ BU MİLLETİN YÜZ AKIDIR.

TÜRK ÇİFTÇİSİ BU İTHAMLARI HAK ETMİYOR

 

 

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz’un ülke gerçeklerinden uzak ve akıl dışı ithamlarla tamamen çiftçileri hedef alan açıklamaları ülkemizin en büyük çiftçi kuruluşlarından birisi olan Birliğimizce de şaşkınlıkla karşılanmıştır.

Bu ülkede yaşayan herkes bilir ki bu ülkenin en vefakâr, en fedakâr kesimi çiftçilerdir. Bu ülkenin kuruluşundan bugüne üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiş, getirmeye de devam etmektedir. Sizin dile getirdiğiniz spekülatörlerin stokçuların efendisi, haramzade, fırsatçı gibi ifadeler asla çiftçinin hak ettiği tanımlamalar olmadığı gibi, bahsettiğiniz tanımlamaları hak eden de, yapan da kesinlikle çiftçi değildir.

Keşke çiftçilerimiz piyasada fiyatı belirleyebilselerdi. Keşke esnafa, tefeciye, toptancıya borçlanmayıp ürününü yok pahasına satmasalardı. Keşke pazarlık gücünü kullanabilseler, ürünlerini depolayıp, iyi fiyatı yakaladıklarında pazara sunabilselerdi. Keşke bunları yapabilmek için kooperatifler kurup, örgütlenebilselerdi.

Böyle bir yapıyı sizlerin de desteklemesi gerekirken aksine çiftçiyi kurban ederek otellerin lüks salonlarında devletin çiftçi üzerinde gücünü göstermesini talep ediyorsunuz. Daha çok kâr için yapacağınız zamların günahını şimdiden çiftçiye ve onun birliklerine yüklemeye çalışıyorsunuz.

Milli gelirden payına ülke ortalamasının 3’te 1'i düştüğü halde dilinden şükrü düşürmeyen milyonlarca çiftçiyi spekülatörlükle, stokçulukla itham etmek, milyonlarca insanın tarladaki emeğine saygısızlık ederek onları harama temayül etmekle suçlamak kimsenin hakkı da değildir, haddine de değildir.

“İklim bahane para şahane” diyerek çiftçiyi suçlayanlara, spekülatörlük ve stokçuluk ithamını üreticiye yöneltenlere, vurguncu suçlamasıyla muhatap olanların da “o zaman para niye sizde?” diye sormak hakkıdır. Haddi aşan, vicdana sığmayan bu yakışıksız ifadeleri “dervişin fikri ne ise zikri odur” diyerek söyleyenlere iade ediyor, bu haksız ithamlar nedeniyle özür bekliyoruz.

Zırvanın tevil gerektirmeyeceğini belirterek, milyonlarca üreticiyi rencide eden, istiskal eden ve tüketici ile karşı karşıya getirmeyi amaçlayan bu hastalıklı zihniyeti bir üretici kuruluşu olarak kınıyor, Türk köylüsünün onurunun her türlü ticari çıkardan değerli olduğunu hatırlatmak istiyoruz.